Şehrimizi sermaye marketler sardı.
Her yerde mantar gibi bitiyorlar.
Konutların altında birden fazla marketler zinciri oluştu.
Bunların hiçbiri yerli bizlerden değil.
Hepsi dışarıda bağlantısı olan sermayenin şubeleri...
İşyerlerimizi kiraya, üç beş çocuklarımızın çalıştığına seviniyoruz.
Bunun dışında ne fayda görüyoruz.
Sokağa çıktığımızda, selam verip, selam aldığımız acılı, sevinçli günlerimizde bir arada olduğumuz esnaflarımız yok oluyor.
Veresiye yaz dediğiniz, borç istediğiniz, bakkal amcalarınız eriyor.
Bunların karşısında bakkal amcalarımızı yerli marketlerimizi bizler alışveriş yaparsak yaşatmış oluruz.
Ekmeği fırından.
Eti kasaptan.
Sütü, peyniri, tereyağını üreticiden…
Meyveyi, sebzeyi manavdan…
Balığı balıkçıdan…
Bulguru, pirinci, baklagilleri bakliyatçıdan alınız.
Büyük marketlerin bize ihtiyacı yoktur.
Fakat bizden olan küçük esnafımızın bugün bizlere ihtiyacı çok...
Her tarafımızı sarmış sermayenin , marketlerin bizlere ihtiyacı yok.
Bizden olan bakkal amcalara gidelim.
Esnaflarımızın darda olduğu bugünlerde yanlarında olalım…
Bugün yerli marketlerimizi desteklemezsek küçülürlerse Kırşehir’de yerli market bulamayacağız.
Yardımlaşma olayı da tamamen ortadan kalkacak.
Esnaf içinde kendi aralarında yardımlaşmalar çok önemlidir.
Yerli marketlerimizin kazandığı para, yine Kırşehir’de kalıyor, esnafımızın ve vatandaşımızın cebine gidiyor.
Yani ortada bir döngü oluşuyor.
Ama ulusal marketlere giren para akşam kasa sayılınca İstanbul’daki banka hesaplarına gidiyor.
Yerli marketler Kırşehir’de yapılan birçok faaliyetlerde ekonomik olarak destek veriyor.
Örneğin, Ramazan’da yardım paketleri dağıtıyorlar, eğitim birimlerine destek veriyorlar.
Garibana, fakire yardımda bulunuyorlar.
Spor müsabakalarına destek oluyorlar.
Yerli marketler Kırşehir’in bel kemiğidir.
Bizim düğünümüz beraber, cenazemiz beraber.
Bugün bir düğünümüz olsa, cenazemiz olsa yine buradaki yerli esnafımız geliyor.
Ulusal market sahipleri gelmiyor.
Son olarak bir söz ile bitirmek istiyorum;
Yarın bir gün elin daraldığında, paran kalmadığında, boynun bükük ulusal markete vardığında sana bir ekmeği hiçbir ulusal market vermeyecek.
Verirse mahalle bakkalın verecek.
Unutmayın.